12 Ağustos 2014 Salı

DENİZLİ HOROZU 700 LİRA!

Denizli horozu 700 liradan satılıyor


horoz
Heybetli duruşu, uzun ve ahenkli ötüş özellikleriyle ünü yurt dışına kadar yayılan Denizli horozu, Türkiye’nin dört bir yanına damızlık olarak 700 liraya kadar çıkan fiyatla satılıyor.
Tarihi, 3 bin yıl öncesine kadar bilinen ötüş süreleri, ahenkleri ve heybetli duruşu ile “özel ırk” olarak nitelendirilen Denizli Horozu, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ve bazı özel işletmelerde özen içerisinde yetiştiriliyor.
“Denizli horozları bellidir” adlı belgeselle ünü yurt dışına da taşan Denizli Horozu, Türkiye’nin yanı sıra dünyanın birçok ülkesinde de “damızlık” olarak talep görüyor. En yoğun talebi Rize, Trabzon, Samsun, Ordu, Karabük, Amasya ileri ile Trakya bölgesinden aldığı bildirilen horozun fiyatının, görünüş ve ötüşüne göre 700 liraya kadar alıcı bulduğu kaydediliyor.
Denizli Horozu Yetiştiricileri Derneği Başkanı Hasan Sağlam,  yaptığı açıklamada, derneğe kayıtlı 20 üreticinin, bin 500 civciv ile bin 500 horoz yetiştirerek gelen talepler doğrultusunda farklı illere satışını yaptığı bilgisini verdi.
Denizli horozunun özel bir ırk olduğunu, yumurta, civciv ve yetişmiş olmak üzere 3 ayrı grupta satışının yapıldığını kaydeden Sağlm, yumurtaların 5-20 lira, civcivlerin 15-100, yetişkinlerin ise özelliklerine göre 150-700 lira arasında satıldığını dile getirdi.
Sağlam, “Görüntü bakımından daha gösterişli, vücudu ve renkleri daha hoş, ötüşü çok daha güzel. Davudi ötenler var, cırtlak ötenler var, uzun ötenler var. Renk bakımından dört beş çeşidimiz var” ifadesini kullandı.
Horozun has ırkını korunması için çok dikkatli ve titiz davrandıklarını söyleyen Sağlam, horozuna ilginin her geçen gün artmasının kendilerini mutlu ettiğini belirtti.
Denizli Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’ne bağlı işletmede ise bu yılın 7 ayında 7 bin damızlık civciv ve 400 horoz yetiştirilerek satıldığı belirtildi. 
Haber Kaynağı: AA

8 Ağustos 2014 Cuma

ASPİR DESTEKLEMESİ

Aspir, yüzde 90 destekleme alacak”


aspir
Konya’nın Cihanbeyli ilçesinde ekilen aspir bitkisi düzenlenen tarla günü ile hasat edildi.
Çiftçi Mustafa Yılmazkart’ın tarlasına ekilen aspirin hasadı için tarla günü düzenlendi. Törene Konya Valisi Muammer Erol, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mehmet Hadi Tunç, İlçe Kaymakamı Ahmet Gencer, İlçe Belediye Başkanı Mehmet Kale, KOP İdaresi Başkanı Mehmet Babaoğlu ve diğer ilgililer katıldı.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mehmet Hadi Tunç yaptığı açıklamada, aspirin yüzde 90 destekleme aldığını söyledi. Müsteşar Yardımcısı Tunç, “Aspir bitkisinin yaygınlaşarak devam etmesi muhtemelen yakın zamanda daha fazla olacaktır. Bakanlığımız yaklaşık 120 milyon kişinin gıda ihtiyacını karşılamak üzere şuanda planlamasını yapmaktadır. DAP, GAP ve KOP Bölgelerimizde yerli kaynaklarımızın etçil olarak değiştirilmesi ile alakalı hayvan başına 350 lira ve yavrusuna 150 lira, toplamda 500 lira ilave olarak bir destekleme sistemi geliştirmiştir” dedi.
Cihanbeyli’nin Türkiye’nin en büyük yüz ölçümüne sahip ilçesi olduğunu ifade eden Kaymakam Ahmet Gencer, “2 milyon 200 bin dekarlık ekile bilen tarımsal araziye sahip olan Cihanbeyli tarımsal alanlarının sadece yüzde 13’ünün sulanabilir olmasına karşı bir çok tarımsal ürünü de üretim bazında Konya’da birinci sırada yer almaktadır” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Müsteşar Yardımcısı Mehmet Hadi Tunç ve Konya Valisi Muammer Erol, biçerdöver kullanarak aspirin ilk hasadını gerçekleştirdi.
Haber Kaynağı: İHA

7 Ağustos 2014 Perşembe

İLÇEDEKİ SIĞIRLARA "SIĞIR ÇİÇEĞİ" AŞISI

İlçedeki sığırlara ‘Sığır Çiçeği’ aşısı



asilama
Beyşehir İlçe, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından ilçe genelinde besiciler tarafından yetiştirilen büyükbaş hayvanlar ‘nodüler ekzantemi’ olarak bilinen sığır çiçeği hastalığına karşı aşılanmaya başlandı. Tedbir amaçlı olarak yürütülen aşılama çalışmaları çerçevesinde Beyşehir merkez ve bağlı 67 mahallede bugüne kadar 17 bin büyükbaş hayvanın aşılandığı, ilçe genelinde aşılama faaliyetlerinin yüzde 80′lik bölümünün bitirildiği, geriye kalan kısmının ise kısa süre içerisinde tamamlanmasının planlandığı bildirildi. Beyşehir, İlçe, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’ne bağlı veteriner hekimlerin bulunduğu ekipler tarafından mahallelerde sürdürülen aşılama faaliyetleri çerçevesinde 2 aydan küçük buzağılar ile doğumuna 2 ay kalan inekler hariç tüm büyükbaş hayvanların sığır çiçeği hastalığına karşı aşılandığı kaydedildi.Konya’nın Beyşehir ilçesinde büyükbaş hayvanlar sığır çiçeği hastalığına karşı aşılanıyor.
Haber Kağnağı: İHA

4 Ağustos 2014 Pazartesi

SUNİ TOHUMLAMANIN AVANTAJLARI

Suni tohumlamanın avantajları



tohumlama

Yetiştiricilik açısından yapay tohumlamayı ele aldığımızda en büyük üstünlüğü hayvan ıslahını hızlandırmasıdır. Bu teknikle damızlık değeri yüksek olan erkeklerden daha yaygın bir şekilde yararlanılmakta ve verim yönünden genetik ilerleme arttırılmaktadır. Diğer yandan aday boğalar için döl sayısının arttırılması yapay tohumlama ile gerçekleştirilmektedir. Aynı zamanda damızlık yaşının da daha erken olmasına yol açarak, birim yılda düşen genetik ilerleme artmaktadır. Bu durum dondurulmuş spermanın devreye girmesi ile hız kazanmıştır. Aday genç boğalardan 20 ayda 50,000 dozluk dondurulmuş sperma üretebilmektedir. Bir ejakulat (bir aşımlık) spermadan yaklaşık 40 dozluk sperma üretimi ve 1250 ejakulatlık sağım hesabı ile bu rakama ulaşılabilmektedir. Yapay tohumlamanın hayvan ıslahı açısından önemi şu noktalardan kaynaklanmaktadır. Erkek bireylerin damızlık değerlerinin saptanmasında doğruluk payını arttırır, yeni seleksiyon da isabeti yükselitr. Seleksiyon entansitesini arttırır. Kuşaklar arası sürenin kısalmasını sağlar, böylece yani hayvan ıslahına ivme kazandırır. Birim yılda sağlanacak genetik ilerlemeyi arttırmaktadır.
HABER KAYNAĞI: HAYVANCILIK AKADEMİSİ


LUMPY SKIN, İHBARI MECBUR BİR HASTALIKTIR!

“Lumpy Skin, ihbarı mecbur bir hastalıktır”

Haber İHA

August 4, 2014

cicekGıda, Tarım ve Hayvancılık Van İl Müdürlüğü, Bahçesaray ilçesinde görünen sığırların “Nödüler Ekzantemi” (Lumpy Skin) hastalığı ile ilgili açıklama yaptı.
Van Valiliği tarafından yapılan açıklamada, Afrika kökenli olan hastalığın ilk defa 2013 yılında Kahramanmaraş ilinde görünen sığırların “Nödüler Ekzantemi” (Lumpy Skin) hastalığı yayılma eğilimi 18.06.2014 tarihinde Bahçesaray ilçesi merkez Liman Mahallesi’nde görüldüğü denildi. Açıklamada, “Hastalığın çıkışını müteakip gerekli idari ve fenni tedbirler alınmış olup; yapılan titiz çalışmalar sonucu hastalığın yayılımı ilk etapta sınırlandırıldı. Bu amaçla il müdürlüğümüz tarafından 10 bin doz aşı temin edilerek yaklaşık 1 aydır aşılama çalışmalarımız devam etmektedir. Aşı 6 ayın üzerindeki hayvanlara uygulanıp ve 3 yıla yakın koruma sağlamaktadır. Yetiştiricilerimiz, hayvanlarını Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüklerimiz ve serbest veteriner hekimleri vasıtasıyla mutlak suretle aşılatmalıdırlar. Hastalık sığırlarda görülen, “İhbari mecburi” viral bir hastalık olup, hayvanların tedavisi olmadığından koruyucu hastalıkla mücadelede önemli bir yoldur. Aşılanmamış sığırlarda ciddi manada ölümler meydana gelmektedir” denildi.
Yumrulu deri hastalığı olarak tabir edilen hastalığın deri üzerinde şişliklerin görüldüğü belirtilen açıklamada, “Aynı şişkinlikler iç organlarda da oluşur. Sütün birden bire azalması, şiddetli düşkünlük hali, gebelerde yavru atma, hızla zayıflama ve topallık ile boğalarda geçici veya kalıcı kısırlık görülür. Derinin kalıcı zarar görmesi ve sekonder bakteriyel enfeksiyonlar sonucu ölüme sebebiyet vermesi ile ciddi ekonomik kayba neden olmaktadır. Antijenik olarak koyun, keçi çiçek virüsü ile çok yakın ilişkide olup, ayrımı yalnızca genetik düzeyde yapabilmektedir. Sığırların “Nödüler Ekzantemi” virüsü kan, burun ve göz akıntısı, semen ve salya ile yayılmaktadır. Sinekler ve sivrisinekler hastalığı bulaştırırken, diğer sinekler (Stomoxsy Tabanus ve Musca) gibi hastalığın mekanik olarak taşınmasından sorumludur. Bunun yanında direk temasın yayılımında çok küçük rolü olduğu görülmüştür. Hastalık, su yollarının olduğu bölgelerde yaygın olarak görülmektedir. Bölgede enfeksiyon hayvan hastalıklarının yayılması, kontrolsüz hayvan hareketleri, sürü otlatma ve göçebelik sonucu meydana gelmektedir. Hastalığının yayılmaması açısından yetiştiricilerimizin hastalığı zamanında ihbar etmeleri büyük önem taşımaktadır. Her hangi bir şüpheli hayvan hastalığı durumunda Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüklerimize derhal bildirim yapmaları gerekmektedir” ifadelerine yer verildi.
Haber Kaynağı: Hayvancılık Akademisi

İNEKLERDE MASTİTİSE DİKKAT!

İneklerde Mastitise Dikkat !


İneklerde Mastitise Dikkat !
İneklerin mastitis yapan etkenlere karşı daha savunmasız olduğu üç tehlikeli dönem vardır:
- Sağım boyunca, eğer meme hazırlığı uygun değil ise,
- Sağım sonrasında, eğer inek açılmış meme kanallarıyla kirli alana yatar ise,
- Kuru dönem boyunca.
Sağım makinesini inekler paylaştığı zaman, bir inekten öbürüne kontaminasyon kaynağı olur. Dikkat edin: meme yüzeyinden meme makinesinin dokunmasından önce gitmeyen herhangi bir bakteri sütün içinde olacaktır! Sağım öncesi hazırlık farklı bir şekilde anlaşılabilir: tekrar kullanılabilir giysilerin deterjan solüsyonu içinde ıslatılması geleneksel bir yöntemdir. Tekrar kullanılabilen giysiler bir inekten diğeri için hastalık etkenlerin geçiş kaynağı olacağından, her inek için bir giysi kullanımı ve her sağım arasında onları dezenfekte etmek fazlasıyla önerilir.
Deterjan ve dezenfeksiyon solüsyonu memelere spreylenebilir, sonra her inek için bir tek kâğıt havlu ile memeler kurulanır. Köpürtmeli daldırma kapları hatta daha iyidir: meme üzerine su uygulanmaz, böylece kirin yayılması yoktur. Köpürtme yarı kuru yöntem olarak sağımdan önce memelerin en hijyenik hazırlığı şeklinde değerlendirilebilir. Sağım sonrasında kontaminasyon riski fazladır çünkü meme kanalları açıktır ve sağım sonrasında iki saate kadar açık kalabilir. FAO, sağım sonrası meme dezenfeksiyonunun önemini vurguluyor çünkü sağım sırasında derideki muhtemel etkenleri öldürür. İki sağım arasındaki zamanı da kapsaması önemlidir.
Kuru dönem boyunca direkt olarak çevre hijyeni ile bağlantılı olan ineklerin hijyeni, mastitis kontrolü ve önlenmesinde çok önemlidir. Mastitis patojenlerinin oluşmasını önlemek için inek kulübelerini mümkün olduğu kadar kuru tutmak önemlidir.
HABER KAYNAĞI: ETARIM
.

ZİRAİ KREDİ BORÇLARI BİR YIL ERTELENECEK

Zirai kredi borçları bir yıl ertelenecek

Türkiye’nin sofralık kayısı üretiminin önemli merkezlerinden Iğdır’daki çiftçilerin, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan düşük faizli zirai kredi borçları bir yıl ertelenecek.Çiftçilerin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan düşük faizli zirai kredi borçları bir yıl ertelenecek.
Iğdır Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, Mart ayındaki don afetinde kentte kayısı ve diğer meyve bahçelerinde zarar meydana gelen çiftçilerin borçlarını bir yıl erteleyecek. Bu afete maruz kalan ve yıl sonuna kadar yaşanacak olası bir afette zarara uğrayan Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı üreticiler bu haktan yararlanabiliyor.
Borç ertelemesi için başvuru yapan çiftçilerin başvurusu kabul edildi. Başvuran çiftçilerin icmal listesi, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri’ne gönderildi.
Haber Kaynağı: ETARIM

MERA ALANLARI İMARA AÇILIYOR

Mera alanları ranta açılıyor

Torba Yasa’nın Meclis’teki görüşmeleri devam ederken, yasa ilginç maddeleriyle dikkat çekiyor. Torba Yasa ile Mera Kanunu’na eklenen bir bent ile mera alanları imara açılıyor.


Mera alanları ranta açılıyor


Yasa ile Türkiye’deki zeytinlik alanların yarısı bu vasıftan çıkarılırken, bir benzer uygulamanın mera alanları için de yapıldığı ortaya çıktı. Torba Yasa’nın 115. maddesi ile 4342 sayılı Mera Kanunu’nun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasına, "(ı) İlgili belediye sınırları içerisinde alternatif alan bulunmaması şartıyla Bakanlar Kurulunca kentsel dönüşüm ve gelişim projesi alanı olarak ilan edilen," bendi eklendi. Böylece, mera vasfı taşıyan alanların kentsel dönüşüm ve gelişim alanı olarak açıklanarak imara açılmasına imkan sağlanacak. Mera alanlarıyla ilgili yapılan düzenlemenin rant odaklı olduğunu söyleyen MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, bu madde ile mera alanlarının kanunla imara, yapılaşmaya açıldığını söyledi.



Torba Kanun’un 115. maddesi ile istenilen mera alanının kentsel dönüşüm ve gelişim alanı olarak ilan edilerek imara açılmasına imkân tanındığını vurgulayan Milletvekili Yılmaz, “Bu tür maddeler bir takım özel istek ve taleplere göre geldi Torba Kanunu’na. Mesela Torba Kanunu’nun 95. maddesinde Milli Parklar, tabiat alanlarıyla ilgili bir madde getirdiler. Orada da özellikle İstanbul’daki park, ormanları belli bir şarta vermişler, orada bungalov tipi evlerin, zaten projeleri falan yapıldı, mesela ona yasal dayanak hazırlamak için burada 95. madde olarak Torba Kanunu’na koydular. Burada da Mera Kanunu’nu bu şekilde getiriliyor. Bunun altında da yine kesinlikle bir rant var. Belli bir alanı bir yandaş sermaye grubuna, firmaya imara açarak bir rant sağlanacak, bu net." diye konuştu.

"MERALARIN İMARA AÇILMASI HAYVANCILIĞI ÖLDÜRÜR"

Meraların hayvancılığın en önemli kaba yem kaynağı olduğunu söyleyen Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rüştü Hatipoğlu da torba yasadaki kanuna tepki gösterdi. Türkiye’de 1950’li yıllarda toplam mera alanının 50 milyon hektar civarında olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Hatipoğlu, bu rakamın bugün 14.6 milyon hektara kadar düştüğünü anlattı. 1960’lı yıllarda 10 milyon hektar mera arazisinin tarla arazisi haline getirildiğini ifade eden Hatipoğlu, 1980’li yıllara gelindiğinde ise birçok köyün belediyelik haline getirildiğini, belediyelerin de birçok merayı konut alanı olarak ilan edip beton yığını haline getirdiğini vurguladı.

Bu tür uygulamaları yapanların hayvancılığı mahvettiklerinin farkında olmadığını ileri süren Hatipoğlu, “Meraların önce tarım alanı haline getirilmesi, şimdi de imara açılması zaten gerilemiş olan hayvancılığı daha büyük sekteye uğratacak. Hayvancılık perişan olacak. Üretimde maliyet artacak. Yani etin kilosunu meralar ile 15 TL’ye mal ederken, meraların katledilmesiyle ahırda hayvanlık yapılmaya başlanacak ve etin kilosu 100 TL’ye mal edilecek. Bu hatadan dönülmesi lazım." ifadelerini kullandı.

Haber Kaynağı: Milliyet

3 Ağustos 2014 Pazar

HAYVANCILIKTA AİLE ŞİRKETLERİ DESTEKLENECEK




Hayvancılıkta aile şirketleri desteklenecek

Hayvancılıkta aile şirketleri desteklenecek

Kalkınma bölgelerinde, eylem planları kapsamında toplam 35 ilde küçük ve orta ölçekli aile işletmelerine yeni hayvancılık desteklemeleri verilecek.
KONYA – Hayvancılık Genel Müdürlüğü Altyapı ve Çevre İzleme Daire Başkanı Ramazan Koçak, kalkınma bölgelerinde eylem planları kapsamında toplam 35 ilde küçük ve orta ölçekli aile işletmelerine yeni hayvancılık destekleri verileceğini söyledi.
Konya Ovası Projesi (KOP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı’nda düzenlenen Hayvancılık Desteklemeleri Bilgilendirme Toplantısı’nda konuşan Koçak, KOP illerinin çok şanslı olduğunun farkına varılması gerektiğini belirtti.
Başta KOP İdaresi olmak üzere tüm paydaşların hayvancılık desteklemesini çıkartmak için çok yoğun çaba sarf edildiğini vurgulayan Koçak, şöyle konuştu:
“Destekleme kapsamındaki illerde mevcut damızlık sığır ve damızlık koyun işletmelerinin inşaat ve damızlık erkek materyal temininin desteklenmesine ilişkin uygulama esasları tebliği 5 Temmuz 2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlandı. Hedef kitle; yeni işletmelerden ziyade mevcut aile işletmeleri. Kalkınma bölgelerinde eylem planları kapsamında toplam 35 ilimizde küçük ve orta ölçekli aile işletmelerine yeni hayvancılık desteklemeleri vereceğiz.”
Toplantıya, KOP Bölge Kalkınma İdaresi Başkan Yardımcısı İhsan Bostancı, KOP bölgesi illerinden Gıda, Tarım ve Hayvancılık il ve ilçe müdürlüklerinden ilgililer katıldı.
Haber Kaynağı: haber46

ÇİFTÇİNİN BORCU ERTELENECEK

Çiftçinin borcu ertelenecek

Korkuteli Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü, geçen yıl ağustos ayından bu yana yaşanan dolu, don ve sel felaketlerinden etkilenen çiftçilerin kredi borçlarının erteleneceğini duyurdu.


Korkuteli GıdaTarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü, geçen yıl ağustos ayından bu yana yaşanan dolu, don ve sel felaketlerinden etkilenen çiftçilerin kredi borçlarının erteleneceğini duyurdu.
Bakanlar Kurulu'nun "Çeşitli Afetler Nedeniyle Zarar Gören Gerçek veya Tüzel Kişi Üreticilerin Ziraat Bankası ve TarımKredi Kooperatiflerine Olan Düşük FaizliKredi Kullandırılmasına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararları Kapsamındaki KrediBorçlarının Ertelenmesine Dair Karar" Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Kararın ardından Korkuteli'nde, 343 çiftçiGıdaTarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü'ne müracaat ederek borçlarının ertelenmesini istedi.

Üreticiler etkilendi

Korkuteli GıdaTarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü Özlem Çağırıcı Armut, kış aylarında yaşanan dolu, sel ve don gibi doğal afetlerin Korkuteli'nde üretimi yapılan ürünlerde büyük kayıplara neden olduğunu belirtti.

Kiraz, kayısı, arpa ve buğday üretiminde önemli kayıplar olduğuna işaret eden Armut, "Çiftçilerimiz yaşanan kuraklıktan da olumsuz etkilendi. Zarar gören 343 çiftçi borçlarının ertelenmesi için bize başvurdu. İncelemenin ardından gereken yapılacak" dedi.
Haber Kaynağı: Tarımsal Haber - www.tarimsalhaber.com

DOĞU' DA HAYVANCILIK DESTEKLENECEK

Doğu'da hayvancılık yatırımı desteklenecek

Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Konya Ovası ve Doğu Karadeniz Projeleri kapsamındaki toplam 35 ilde hayvancılık yatırımlarının desteklenmesi çerçevesinde 2014-2108 yılları arasında hibe desteği programı uygulanacağı bildirildi. Gıda,...

Doğu'da hayvancılık yatırımı desteklenecekDoğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Konya Ovası ve Doğu Karadeniz Projeleri kapsamındaki toplam 35 ilde hayvancılık yatırımlarının desteklenmesi çerçevesinde 2014-2108 yılları arasında hibe desteği programı uygulanacağı bildirildi.

GıdaTarım ve Hayvancılık Erzurum İl Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, Doğu Anadolu Projesi (DAP) kapsamındaki illerde hayvancılık yatırımları desteklenecek. Projeyle, Ağrı, Ardahan, Bingöl, Bitlis, Erzincan, Elazığ, Erzurum, Hakkari, Iğdır, Kars, Malatya, Muş, Tunceli ve Van bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılmasına yönelik olarak, büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık işletmelerinin altyapılarının geliştirilmesi, hayvansal üretimde verimlilik ile kalitenin artırılması ve modern hayvancılık işletmelerinin kurulması için yapılacak yatırımların desteklenmesini amaçlanıyor.

Karar kapsamında kurulu veya kurulacak işletmelere yeni inşaat veya tadilatta yüzde 50, damızlık boğa, koç ve teke alımında yüzde 80 hibe desteği ödemesi yapılacak. Hibe desteğinden faydalanacak yetiştiricilerin en az bir yıl süre ile aktif olarak TÜRKVET kayıt sisteminde kaydının bulunması zorunluluk.

Dağıtılacak erkek materyallerde, uygun kapasitede (en az 10, en çok 49) anaç sığırı olan işletmelere 1 adet damızlık boğa, uygun kapasitedeki (en az 100, en çok 200) anaç koyun veya keçisi olan işletmelere işletme kapasitesinin yüzde 5'i oranında damızlık koç-teke dağıtımı yapılacak.

Destekleme kapsamında dağıtılacak büyükbaş hayvanlar için kombine ırklarda; Brown Swiss, Simmental (Fleckvieh) ve Montbeliard, etçi ırklarda; Angus, Hereford, Limuzin (Limousin) ve Şarole (Charolais) damızlık boğa ırkı olarak belirlendi.

Küçükbaş hayvanlar için dağıtılacak damızlık koç ırkları; Akkaraman, Morkaraman, Şavak Akkaraman, Hemşin, nordoz ve karakaş, damızlık tekeler ise Kıl, Tiftik ve Honamlı keçisi.

Hibe Desteği programı 2014-2018 yılları arasında uygulanacak ve hibe programının yürürlükte olduğu dönemler içinde projesi onaylanan ve projesinde belirtilen süresi içinde yatırımını tamamlayan işletmeler hibe desteğinden bir kez yararlandırılacağı belirtildi. Ayrıca her proje sahibi, proje konularından sadece bir defaya mahsus hibe desteğinden yararlandırılacak.

Destekleme kapsamına ilişkin başvuru ve detaylı bilgilerin İl ve İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüklerinden bilgi alınabileceği de bildirildi.
Haber Kaynağı: Cihan Haber Ajansı

MAZOT- GÜBRE ve TOPRAK ANALİZİ DESTEĞİ BAŞVURUSU


ÇİFTÇİ KAYIT SİSTEMİNE DAHİL OLAN ÇİFTÇİLERE MAZOT, GÜBRE VE TOPRAK ANALİZİ DESTEKLEME ÖDEMESİ YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2014/20)
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğ,  mazot, gübre ve toprak analizinin birim alan üzerinden desteklenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla hazırlanmıştır.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, mazot, gübre ve toprak analizi destekleme uygulamalarında görev alacak kurum ve kuruluşların belirlenmesi, tarımsal faaliyette bulunan çiftçilere mazot,  gübre ve toprak analizi destekleme ödemesi ile ödemeye ilişkin usul ve esasları kapsar.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ, 18/4/2006 tarihli ve 5488 sayılı Tarım Kanununun 19 uncu maddesi ile 7/4/2014 tarihli ve 2014/6091 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan 2014 Yılında Yapılacak Tarımsal Desteklemelere İlişkin Kararın 15 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar ve kısaltmalar
MADDE 4 – (1) Bu Tebliğde geçen;
a) Bakanlık: Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığını,
b) Banka: T.C. Ziraat Bankası A.Ş.’yi,
c) Bilgi İşlem Merkezi: Bakanlık merkez teşkilatı bünyesindeki bilgi işlem birimini,
ç) BÜGEM: Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğünü,
d) Çiftçi: Mal sahibi, kiracı, yaracı veya ortakçı olarak devamlı veya en az bir üretim dönemi veya yetiştirme devresi tarımsal üretim yapan gerçek ve tüzel kişileri,
e) Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS): 27/5/2014 tarihli ve 29012 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çiftçi Kayıt Sistemi Yönetmeliği ile Bakanlık tarafından oluşturulan çiftçilerin kayıt altına alındığı tarımsal veri tabanını,
f) İl/ilçe müdürlüğü: Bakanlık il/ilçe müdürlüğünü,
g) İl/ilçe keşif komisyonu: Çiftçi Kayıt Sistemi Yönetmeliğine dayanılarak oluşturulan il/ilçe keşif komisyonunu,
ğ) İl/ilçe tahkim komisyonu: Çiftçi Kayıt Sistemi Yönetmeliğine dayanılarak oluşturulan il/ilçe tahkim komisyonunu,
h) İl/ilçe tespit komisyonu: Çiftçi Kayıt Sistemi Yönetmeliğine dayanılarak oluşturulan il/ilçe tespit komisyonunu,
ı) MGTAD İcmal 1: İlçe müdürlüğü tarafından ÇKS’ye aktarılan bilgilere göre her köy/mahalle için çiftçi detayında mazot, gübre ve toprak analizi desteği hakedişlerini gösteren ve bir örneği Ek 3’te yer alan belgeyi,
i) MGTAD İcmal 2: İlçe müdürlüğü tarafından İcmal 1’deki bilgilere göre her ilçe için köy/mahalle detayında mazot, gübre ve toprak analizi desteği hakedişlerini gösteren ve bir örneği Ek 4’te yer alan belgeyi,
j) MGTAD İcmal 3: İl müdürlüğü tarafından İcmal 2’deki bilgilere göre her il için ilçe detayında mazot, gübre ve toprak analizi desteği hakedişlerini gösteren ve bir örneği Ek 5’te yer alan belgeyi,
k) Tarım arazisi: ÇKS Yönetmeliğine göre tanımlanan ve aynı yönetmeliğe göre ÇKS’de kayıtlı olan arazileri,
l) Tarımsal faaliyet: Doğal kaynakları uygun girdilerle birlikte kullanarak yapılan her türlü üretim ve yetiştirme faaliyetlerini,
m) Yönetmelik: 27/5/2014 tarihli ve 29012 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çiftçi Kayıt Sistemi Yönetmeliğini,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Ödeme Esasları
Ödeme yapılacak çiftçiler
MADDE 5 – (1) Ödemeler, 2014 üretim yılında ÇKS’ye kayıtlı olan ve bu Tebliğde mazot,  gübre ve toprak analizi destekleme uygulamaları ile ilgili belirtilen usul ve esaslara göre tarımsal faaliyette bulunan çiftçilere yapılır.
Ödemeye esas arazi büyüklüğü
MADDE 6 – (1) Çiftçilere, üretim yılı içerisinde işledikleri ÇKS’de kayıtlı tarım arazisi büyüklüğü dikkate alınarak mazot, gübre ve toprak analizi destekleme ödemesi yapılır. Müracaat ettikleri toplam arazi miktarı 1 dekarın altında olan çiftçilere mazot, gübre ve toprak analizi destekleme ödemesi yapılmaz.
Ödeme miktarı
MADDE 7 – (1) 5 inci maddede belirtilen çiftçilere dekar başına mazot, gübre ve toprak analizi destekleme ödemesi yapılır. Toprak analizi desteği dekar başına 2,5 TL’dir.
(2) Mazot ve gübre destekleme ödemeleri üç ana ürün grubunda alan bazlı olarak aşağıdaki tabloda belirtildiği şekliyle yapılır.
SıraNo
Ürün Grupları
Mazot DesteklemeTutarı(TL/dekar)
Gübre DesteklemeTutarı(TL/dekar)
1
Peyzaj ve süs bitkileri, özel çayır, mera ve orman emvali alanları
3,1
4,3
2
Hububat, yem bitkileri, baklagiller, yumru bitkiler, sebze ve meyve alanları
4,6
6
3
Yağlı tohumlu bitkiler ve endüstri bitkileri alanları
7,5
7,5
(3) ÇKS’ye kayıtlı 50 dekar ve üzeri her bir tarım arazisinin gübre destekleme ödemesinden yararlanabilmesi için, her 50 dekarlık alan için bir analiz olmak üzere Bakanlıkça yetkilendirilmiş laboratuvarlarda 1/1/2014 tarihi ile 1/9/2014 tarihi arasında toprak analizi yaptırılması zorunludur. 50 dekarın altındaki tarım arazisi için bu şart aranmaz.
(4) Toprak analizi desteği ödemesinden faydalanmak isteyen çiftçilerin, Bakanlıkça yetkilendirilmişlaboratuvarlarda 1/1/2014 tarihi ile 1/9/2014 tarihi arasında toprak analizi yaptırması zorunludur. Her toprak analizine en fazla 50 dekar için ödeme yapılacaktır. Her analiz en fazla 50 dekarlık bir tarım arazisini temsil eder.
Ödemeler için gerekli finansman ve ödeme planı
MADDE 8 – (1) Mazot, gübre ve toprak analizi destekleme ödemeleri için gerekli finansman bütçenin ilgili kalemlerine tahsis edilen ödeneklerden karşılanır. Ödemeler, Bakanlık tarafından Bankaya kaynak aktarılmasını müteakip, il/ilçe müdürlüklerince ÇKS’deki kayıtlara göre oluşturulan onaylı MGTAD İcmal 1’lere göre, Banka aracılığıyla, ilgili şubelerde daha önce çiftçiler adına açılan veya açılacak olan hesaplara yapılır.
(2) 2014 üretim yılı mazot, gübre ve toprak analizi destekleme ödemesi planı, mazot,  gübre ve toprak analizi desteklemesi başvurusu yapan çiftçilere ait bilgilerin, ÇKS’ye girişinin il ve ilçelerde tamamlanmasını müteakiben Bakanlık tarafından belirlenir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Uygulama
Görevli kurum ve kuruluşlar
MADDE 9 – (1) Mazot, gübre ve toprak analizi desteği uygulaması, BÜGEM, tahkim komisyonları, il/ilçe müdürlükleri, keşif ve tespit komisyonları tarafından yürütülür.
Başvuruların kabulü
MADDE 10 – (1) Mazot, gübre ve toprak analizi desteğinden faydalanmak isteyen çiftçilerin, bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren  31/12/2014 günü mesai saati bitimine kadar ilçe müdürlüklerine, merkez ilçede ise il müdürlüklerine başvuru yapmaları gerekmektedir. Kadastro görmemiş köylere ilişkin tahkim komisyonlarınca yapılan çalışma planına göre her köy için son müracaat tarihi, 31/12/2014 tarihinden önce olmak kaydıyla belirlenir ve bu tarih 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanununa göre ilgili muhtara tebliğ edilir.
(2) İl müdürlükleri merkez ilçelerde, ilçe müdürlüklerinin yapmakla yükümlü oldukları görevleri yapar. İlçe müdürlükleri, köy/mahalle seviyesinde belli bir sıraya göre başvuruları değerlendirir. Çiftçiler, ÇKS’de kayıtlı oldukları il/ilçe merkezlerine başvurur ve teslim ettikleri belgelerdeki bilgilerin doğruluğundan sorumludurlar. Başvuru yapan çiftçilerin bilgilerinde değişiklik olması halinde, Yönetmelik kapsamında ÇKS’deki bilgilerini güncellemesi gereklidir.
Mazot, gübre ve toprak analizi destekleme ödemesi başvuruları
MADDE 11 – (1) Çiftçiler, Ek 1’deki başvuru dilekçesi ile yararlanmak istedikleri destekleri işaretleyerek başvuruda bulunurlar. Ayrıca 50 dekar ve üzeri her bir tarım arazisi için gübre destekleme ödemesi ile toprak analizi destekleme ödemesinden yararlanmak isteyen çiftçiler Bakanlıkça yetkilendirilmiş laboratuvarca onaylanmış Ek-2’deki Toprak Analizi Formu ile müracaatta bulunurlar. Mazot, gübre ve toprak analizi destekleme ödemesi, ÇKS’de kayıtlı olan çiftçilerin tarımsal faaliyette bulunduğu arazileri üzerinden dekar başına yapılır.
İstenecek bilgi ve belgeler
MADDE 12 – (1) 2014 üretim yılı mazot, gübre ve toprak analizi destekleme ödemesinden faydalanmak isteyen çiftçilerin Yönetmelik kapsamında 2014 üretim yılı ÇKS kaydını yaptırmaları ve aşağıda belirtilen bilgi ve belgelerle il/ilçe müdürlüklerine müracaat etmeleri gerekmektedir.
a) Mazot,  gübre ve toprak analizi desteği başvuru dilekçesi (Ek-1),
b) ÇKS’ye kayıtlı her bir 50 dekar ve üzeri tarım arazisinin gübre destekleme ödemesinden yararlanabilmesi için Toprak Analizi Formu (Ek-2) ve analiz raporu,
c) Toprak analizi desteğinden faydalanmak isteyen çiftçilerin Toprak Analizi Formu (Ek-2) ve analiz raporu.
Askı işlemleri
MADDE 13 – (1) İlçe müdürlüklerinin talebi üzerine il müdürlükleri tarafından mazot, gübre ve toprak analizi destekleme ödeme icmalleri oluşturulur.  İlçe müdürlüklerince her ilçe merkezinin EK-3’teki MGTAD İcmal 1’i ilçe merkezinde ve köyün/mahallenin MGTAD İcmal 1’i kendi köyünde/mahallesinde ilgili ilçe müdürlükleri veya muhtarlıklar marifetiyle on gün süreyle askıya çıkarılır. Askıya çıkma tarihi ve saati ile askıdan indirme tarihi ve saati tutanağa bağlanır. Tutanak muhtar ve/veya aza tarafından güncel tarihle imzalanır. Askı süresince herhangi bir itiraz olmaz ise icmallerdeki bilgiler doğru kabul edilir. Daha sonra yapılacak itirazlar değerlendirmeye alınmaz ve herhangi bir hak doğurmaz. ÇKS’ye mazot,  gübre ve toprak analizi destekleme ödemesi ile ilgili arazi miktarının eksik girilmesi durumunda, askı süresinde hatanın düzeltilmesi amacıyla başvurusu yapılmayan arazilerin eksik kısmı için mazot, gübre ve toprak analizi destekleme ödemesi yapılmaz.
(2) MGTAD İcmal 1’lerinin askıda kalma süresi zarfında maddi hatalara ilişkin olarak yapılan yazılı itirazlar il/ilçe müdürlüklerine yapılacak olup, askı süresi ve bu sürenin bitiminden itibaren on gün içerisinde değerlendirilir. İncelenen çiftçi dosyalarında gerçeğe aykırılığın bulunmaması ve askı süresince itiraz edilmemesi ya da itirazların değerlendirilerek sonuçlandırılması halinde, ÇKS’den alınan Ek 4’teki MGTAD İcmal 2’ler ilçe müdürlüklerince düzenlenip, onaylanır ve il müdürlüğüne gönderilir. İlçe müdürlüklerinden alınan MGTAD İcmal 2’ler ve il müdürlüğünün onayladığı merkez ilçe MGTAD İcmal 2’si ile ÇKS’den alınan Ek 5’teki mazot, gübre ve toprak analizi desteği İcmal 3’ün uyumu kontrol edilir.
(3) Bu Tebliğdeki başvuru bitiş tarihinden sonra askı süresi içinde verilen itiraz dilekçelerinde talep edilen değişiklikler dışında çiftçinin beyanı ile ÇKS’de yapılacak güncellemeler mazot, gübre ve toprak analizi destekleme ödemesine esas olmaz.
(4) Değerlendirme sonucunda MGTAD İcmal 1’ler düzeltilemez ya da bilgi ve belgelerle ilgili aykırılık, şikâyet ve/veya ihbar bulunması nedeniyle MGTAD İcmal 1’ler oluşturulamaz ise, durum ilçe tahkim komisyonuna intikal ettirilir. İlçe tahkim komisyonunca çözümlenemeyen konular il tahkim komisyonuna gönderilir.
(5) İlçe müdürlüklerinden alınan MGTAD İcmal 2’lerde gerçeğe aykırılık olması ya da il müdürlüklerine intikal eden şikâyet ve/veya ihbar olması durumunda, il müdürlüklerince bu sorunlar çözülmeye çalışılır. Çözüme kavuşturulamayan konular, il tahkim komisyonuna bildirilir. İl tahkim komisyonunda çözümlenemeyen konular iseBÜGEM’e gönderilir.
(6) MGTAD İcmal 2’lerde gerçeğe aykırılığın bulunmaması ya da il müdürlüklerine intikal eden şikâyet ve/veya ihbarların, il müdürlüklerince çözümlenmesi hâlinde, ödemeye esas MGTAD İcmal 3’ler BÜGEM’e gönderilir.
Tahkim komisyonlarının görevleri
MADDE 14 – (1) Tahkim komisyonları, bu Tebliğ hükümlerinin uygulanması sırasında ortaya çıkan ihtilaflı konuları çözmeye ve karar almaya yetkilidir. İl tahkim komisyonu; merkez ilçede, ilçe tahkim komisyonunun görevlerini de yapar. Yönetmelikte belirtilmiş olan görevlerine ilave olarak aşağıdaki görevleri yapar:
a) Gerçeğe aykırı beyanda bulunanlar hakkında gerekli hukuki işlemlerin yapılması için karar alır ve ilgili mercilerce uygulanması yönünde girişimde bulunur. Gerçeğe aykırı beyanda bulunan çiftçilerin mazot, gübre ve toprak analizi destekleme ödemelerinden faydalandırılmamasını değerlendirir ve karara bağlar. Eğer, mazot, gübre ve toprak analizi destekleme ödemesi yapılmış ise yapılan ödemenin tamamı geri alınır. Ayrıca, gerçeğe aykırı beyanda bulunulduğunu tespit eden merci ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunur.
b) Sahtecilik ve/veya kamu kurumunu dolandırmak gibi bir kastı olmaksızın, fazla mazot, gübre ve toprak analizi destekleme ödemesinden yararlanan çiftçilerin, kendi rızaları ile fazla aldıkları miktarları iade etmeleri halinde, mazot,  gübre ve toprak analizi destekleme ödemelerinden faydalanmalarına devam etmeleri ve haklarında cezai işlem yapılmamasına ilişkin karar verir.
c) Mazot, gübre ve toprak analizi destekleme ödemesinden faydalanmak üzere başvuruda bulunan çiftçilere ilişkin bilgilerin zamanında ÇKS’ye girilmesini sağlamak üzere her türlü tedbiri alır.
ç) Kadastro görmeyen köyler için son müracaat tarihini ve keşif ve tespit komisyonlarının çalışma takvimini belirler. Kadastro görmeyen mahallerde tespit komisyonlarınca yapılan çalışmalar mülkiyetin tespitine esas çalışma değildir.
d) Keşif ve tespit komisyonları çalışmalarına yardım edilmediği, çalışmaların engellendiği keşif ve tespit komisyonu tutanağı ile belirlenen köylerin mazot, gübre ve toprak analizi desteği kapsamından çıkarılmasına karar alabilir.
e) Yapılan arazi tespitlerinin sağlıklı olmasını teminen kadastro programına alınan yerlerde, kadastro çalışmalarından da faydalanılması için gerekli tedbirleri alır.
Uygulamaların denetimine ilişkin görev ve yetkiler
MADDE 15 – (1) Mazot, gübre ve toprak analizi desteği uygulamasının denetimini sağlayacak tedbirleri almaya Bakanlık yetkilidir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Uygulamadan Yararlanamayacaklar
Uygulama dışında kalacak çiftçiler
MADDE 16 – (1) Aşağıdaki çiftçiler mazot, gübre ve toprak analizi destekleme uygulamasından yararlanamaz:
a) 2014 üretim yılı ÇKS kaydı olmayanlar.
b) 12 nci maddede istenen belgelerle birlikte süresi içinde başvuru yapmayanlar.
c) Askı listelerinde isminin bulunmaması durumunda, askı süresi sonuna kadar hatalı kayıtların düzeltilmesi için yazılı başvuru yapmayanlar.
ç) Kamu kurum ve kuruluşları.
Desteklemeye tabi olmayacak araziler
MADDE 17 – (1) Aşağıdaki araziler mazot, gübre ve toprak analizi destekleme uygulaması kapsamı dışındadır:
a)  2014 üretim yılı ÇKS kaydı yapılmayan araziler.
b) Üretim yılı içerisinde herhangi bir üretim ya da üretim gayesiyle toprak işlemesi yapılmamış olan boş araziler.
c) Kadastro geçmemiş birimlerde, tapu sicil müdürlüklerinden onaylı tapu zabıt kaydına sahip olmayan çayır vasıflı araziler.
ç) Askı listelerinde toplam arazi miktarının hatalı olması durumunda, askı süresi sonuna kadar hatalı kayıtların düzeltilmesi için yazılı başvurusu yapılmayan araziler.
d) Orman ve tesis kadastrosu tamamlanmamış ormanla ilişkili alanlarda, Orman Genel Müdürlüğü temsilcisinin de bulunduğu tespit komisyonlarınca düzenlenen raporlarda, tarım arazisi haline getirilmediği tespit edilen araziler.
e) Tapuda tescili bulunmayan mülkiyeti ihtilaflı olup da, mazot, gübre ve toprak analizi desteği askı işlemleri sırasında taraflardan birisince itiraz konusu yapılan araziler.
f) Keşif ve tespit komisyonları çalışmalarına yardım edilmediği, çalışmaların engellendiği keşif ve tespit komisyonu tutanağı ile belirlenen ve tahkim komisyonu tarafından mazot, gübre ve toprak analizi desteği kapsamı dışında bırakılmasına karar verilen mahallerdeki araziler.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Haksız ödemelerin geri alınması ve hak mahrumiyeti
MADDE 18 – (1) Bu Tebliğde belirlenen ilgili merciler, kendilerine ibraz edilen belgelerin kontrolünden ve kendi hazırladıkları belgelerden sorumludurlar. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyerek haksız yere ödemeye neden olanlar ile haksız yere ödemelerden yararlanmak üzere sahte veya içeriği itibarıyla gerçek dışı belge düzenleyen ve kullananlar hakkında ilgili mevzuatta öngörülen yaptırımlar uygulanır.
(2) Haksız yere yapılan destekleme ödemeleri, ödeme tarihinden itibaren 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen gecikme zammı oranları dikkate alınarak hesaplanan kanunî faizi ile birlikte anılan Kanun hükümlerine göre geri alınır. Haksız ödemenin yapılmasında ödemeyi sağlayan, belge veya belgeleri düzenleyen gerçek ve tüzel kişiler, geri alınacak tutarların tahsilinde müştereken sorumlu tutulurlar.
(3) Destekleme ödemelerinden, idarî hata sonucu düzenlenen belgelerle yapılan ödemeler hariç, haksız yere yararlandığı tespit edilen üreticiler, beş yıl süreyle hiçbir destekleme programından yararlandırılmazlar.
Yürürlükten kaldırılan tebliğ
MADDE 19 – (1) 15/6/2012 tarihli ve 28324 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çiftçi Kayıt Sistemine Dahil Olan Çiftçilere Mazot, Gübre ve Toprak Analizi Destekleme Ödemesi Yapılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ No: 2012/40) yürürlükten kaldırılmıştır.
Yürürlük
MADDE 20 – (1) Bu Tebliğ 1/1/2014 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 21 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı yürütür.
——————————————————-
3 Haziran 2014 SALI
Resmî Gazete
Sayı : 29019
TEBLİĞ
Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından


2 Ağustos 2014 Cumartesi

SIĞIR IRKLARI

Holstein (Holştayn) Sığır Irkı



Holstein sığır ırkının anavatanı Hollanda'nın Frizyan bölgesidir. Avrupa'nın çeşitli yörelerinde özel olarak yetiştirilmiş hayvanlardır. Türkiye'de daha çok Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde ülkemiz şartlarına uygun olarak yetiştirilmektedir. Tipik süt ırkı özelliği taşıması sebebiyle en çok tercih edilen süt sığırları arasındadır. Bedenleri siyah ve beyaz parçaların birleşmesiyle renklenir. Gayet iri yapılıdır. Memeleri büyük ve yumuşaktır. 

Bir laktasyonda 4500 – 7000 lt arasında (ülkemiz şartlarında) süt verirler. İyi bakım ve beslenme ile bazı ineklerin 10000-12000 lt'ye kadar süt verimi sağladığı da görülmüştür. Sütteki yağ oranı % 3.6'dır. 

Holstein, bütün dünya ülkelerinde sığır ırklarında belirleyici özellik olmuştur. Bir çok ırkla melezlemesi yapılmıştır. Az verimli yerli ırklarımızın, Holstein ırkı hayvanlar ile melezlenince yerli hayvanlara göre daha çok verim sağladığı görülmüştür. Hele bakım ve besleme iyi olursa, çok verimli ve kârlı bir hayvancılık yapılabilir. Holstein sığır ırkı hayvanlar, hastalıklara karşı çok duyarlı olup, bakımına ve korunmasına titizlikle dikkat edilmesi gereken bir sığır ırkıdır. Damızlık süt sığırcılığı yapmaya elverişlidir. Her türlü iklime uyum sağlarlar. Holstein sığır ırkı, dünyada sığırcılık projelerinde hep ön planda olmuştur.

Simmental (Simental) Sığır Irkı



Anavatanı İsviçre'dir. Alaca renklidir. Gövdeyi kaplayan derinin sarı-beyaz veya kırmızı beyaz parçalardan alacası vardır. Baş beyaz olup, sarı veya kırmızı beneklidir. Tırnakları ve bedeni sağlamdır. Çok iri yapılıdır, sırtı uzun, göğsü ve sağrısı geniştir. Kısa ve sarı renkte boynuzları vardır. Besi hayvanı olarak çok elverişlidir. Çabuk besi alır, et verimi yüksektir. Hem süt hem de et yönünden zengin oldukları için kombine sığır ırkları olarak bilinmektedir. 

Ergin canlı ağırlık dişilerde 600 ila 650 kg erkeklerde 700 ila 850 kg civarındadır. Kombine özelliğinden dolayı iri bir vücut yapısına sahiptir. Simental sığır ırklarının döl verimi yüksektir. Bir laktasyondaki süt verimi 4.000 – 4.500 lt ortalamasındadır. Etteki randımanı % 60 civarındadır. Her türlü iklime kolaylıkla uyum sağlarlar. Sığırcılıkta önemli ırklardan bir tanesidir. Sığır ırkları içerisinde, sığır yetiştiriciliği yapanların tercih sebebidir.

Montofon Sığır Irkı



Anavatanı İsviçre ve Avusturya olarak bilinir. Türkiye'de boz ırk sığırlarla yapılan melezlemelerle Karacabey Montofonu geliştirilmiştir. Bugün bu ırktaki hayvanlar Türk Esmeri denecek kadar ülkemize ait olmuştur. Rengi gümüş renginden koyu esmere kadar değişir. Sırtta açık renk bir çizgi bulunur. Burun ucu, boynuz ucu, kuyruk ucu siyahtır. Çok iri gövdelidirler. Erkeklerde canlı ağırlık 600 – 700 kg civarında olup, et randımanı % 60'dır. Bir laktasyon döneminde süt verimi 4.000 - 4.500 lt civarındadır.

Montofon sığır ırkları hem et hem de süt verimi yüksek özelliğe sahip kombine ırklar arasında yer alır. Besi tutma özelliği en üstün ırklardandır. Türkiye'nin her yerine yayılmıştır. Her iklime ve her bölgeye kolaylıkla uyum sağlarlar. Bu yüzden sığır yetiştiriciliğinde önemli bir yere sahiptir. 

Jersey Sığır Irkı



Anavatanı İngiltere ve Fransa arasındaki Jersey Adası olup Türkiye'ye Amerika'dan getirilmişlerdir. Daha çok Karadeniz Bölgesi'nde yetiştirilmektedir. Ufak, sevimli, hassas yapılı hayvanlardır. Renkleri açık kahverengiden koyu kahverengiye kadar değişir. Genellikle geyik rengi hakimdir. 

Jersey sığır ırkı, tipik süt ırklarının özelliğini taşıyan bir ırk hayvanıdır. Yediği yemi en yüksek oranda süte çevirir. Az yem ve otla çok süt alınır. Sütü çok yağlıdır. Sütteki yağ oranı % 6 civarına kadar çıkabilir. Peynirleri çok değerlidir. Et verimi oldukça düşüktür.

Yerli ırklarla melezlemeden çok iyi sonuçlar alınmaktadır. Yerli ırk bir ineği Jersey boğayla melezlemede süt veriminin % 60 artabileceği görülmüştür. Bir laktasyonda 2.500 – 3.000 lt süt verirler. Bu yüzden damızlık süt sığırcılığı yapmaya oldukça elverişlidir. 

Hereford Sığır Irkı



Anavatanı İngiltere'dir. İsmini yetiştirildiği bölge olan İngiltere'nin Hereford şehrinden almıştır. Sağım yapılmaz, sütleri buzağılarına emzirilir. Hayvanlarda ergin canlı ağırlık dişide 550 – 650 kg erkeklerde 800 – 1000 kg civarıdır. Sağlam bir kemik yapısı vardır. Döl verimi yüksektir. Hereford sığırlarının renkleri kırmızı ve kahverengidir. Vücudunun belli kısımlarında beyazlıklar vardır. Az sayıda da olsa siyah renkli olanlarına rastlanır. Boynuzlu ve boynuzsuz özellikte olanları mevcuttur. 

Etçi sığır ırkları özelliğinden dolayı açık besi hayvancılığı yapmaya çok elverişlidir. Yemden yararlanma kabiliyetleri iyidir. Etteki randımanı % 70 'e çıkmaktadır. Eti yağsız ve yumuşaktır.

Angus (Aberdeen) Sığır Irkı



Anavatanı İskoçya’dır. Vücudu tamamen siyahtır. Boynuzları yoktur. Kolay doğum yapma özelliğine sahiptirler. Vücutları geniş, başları ufaktır. Hayvanlarda ergin canlı ağırlık dişilerde 500 - 600 kg civarı erkeklerde 800 – 900 kg ortalamasındadır. Canlı ağırlık artışları diğer hayvanlardan % 30 daha fazladır. Angus sığır ırklarının etteki randımanı % 75 'e kadar çıkar. Yağların kaslar arasına sıkışması sebebi ile etleri çok lezzetli ve aynı zamanda pahalı bir sığır ırkıdır. 

Yabancı sığır ırkları içerisinde en fazla etçi karakteri olan hayvanlardandır. Angus ırkı damızlık dişi sığırların gün geçtikçe daha fazla ilgi görmesinin nedeni üreme performansının ve annelik içgüdüsünün diğer ırklara göre göz ardı edilemeyecek kadar yüksek oluşudur. Angus sığırı en kârlı besi ırkıdır ve birçok sığır üreticisi tarafından tercih edilmektedir.

Şorthorn Sığır Irkı



Anavatanı İngiltere'nin kuzey bölgeleridir. Renkleri kırmızı, kızıl kır ve beyazdır. Kısa boynuzları vardır. Geniş bir vücuda sahip olan şorthorn cinsi sığırların kas yapıları gelişmiştir. Ergin hayvanlarda canlı ağırlık dişide 600 – 650 kg, erkeklerde ise 800 – 900 kg civarındadır. Hızlı canlı ağırlık artışı sağlarlar. Etleri lezzetlidir. Şorthorn ırkı sığırlar her türlü iklime uyum sağlar. Yabancı sığır ırkları içerisinde eti için beslenen bir hayvandır. 

Charolais (Şarole) Sığır Irkı



Anavatanı Fransa'dır. Eti için yetiştirilen besi hayvanlarındandır. Ergin hayvanlarda dişilerde canlı ağırlık 800 kg erkeklerde ise 1.000- 1.100 kg ortalamasındadır. % 70' e yakın et randımanı vardır. Döl verimi ve süt verimi düşüktür.

Charolais sığırlarının rengi kirli beyaz ya da koyu krem rengidir. Boynuzlu ve boynuzsuz olanları vardır. Et kalitesi yüksek ve lezzetlidir. Kas yapısı gelişmiş bir hayvan olması ve bu yüzden etindeki yağ oranının oldukça düşük olması sebebiyle fazla tercih edilen sığır ırkları arasındadır. 

Limousin (Limuzin) Sığır Irkı



Anavatanı Fransa'dır. İlk olarak Fransa'nın Limousin bölgesinde yetiştirilmiş ve bu yüzden bu bölgenin ismini almıştır. Hem süt hem de et yönü için beslenen Limousin ırkı sığırlar, etçi yönü daha kuvvetli olduğundan daha çok besi hayvanı olarak kullanılmaktadır. İnce ve uzun bir vücut yapısına sahip olan Limousin sığır ırklarının rengi açık kızıldır. Genelde boynuzsuz olarak bilinirler ama boynuzlu olanlarına da rastlanmaktadır. Döl verimi yüksektir. Kas yapısı gelişmiştir. Besi hayvanlarında önemli olan ince kemik özelliğine sahiptir. Bu da et veriminin yüksek olmasını sağlamaktadır. Ergin dişi hayvanlarda canlı ağırlık 600 - 700 kg erkeklerde ise 900 - 1000 kg arasındadır. % 65 et randımanına sahiptir. Limousin sığırları her türlü iklime kolayca uyum sağlarlar ve dayanıklıdırlar.

TÜRK TARIM İHRACATINA RUS PİYANGOSU

Batı’nın yaptırımlarına gıda alanında ithalat yasağı ile karşılık veren Rusya, AB’yi yaş meyve sebze alımını durdurmakla tehdit ediyor. Söz konusu hamle atılırsa Türkiye’nin bu alandaki ihracatı %40 artabilir

Ukrayna krizi sürerken Avrupa Birliği ve ABD, Rusya’ya yönelik yaptırımlarını her geçen gün artırıyor. Rusya ekonomisini hedef alan yaptırımlar sonrası Moskova da harekete geçti.
Putin yönetimi, uygulanan yaptırımlara karşı Batı’dan tedarik ettiği bazı tarım ürünlerinin ithalatına son verdi.
Polonya’dan yaş meyve-sebze ithalatını durduran Rusya, söz konusu ithalat yasağını 28 üyeli Avrupa Birliği’nin tamamına yayma tehdidinde bulunuyor.
Rusya’nın Gıda Güvenlik Ajansı olarak da bilinen tarım piyasası regülatörü Rosselkhoznadzor, Ukrayna’dan tarım ürünleri ithalatına da yeni yasaklar getirdi.
Ukrayna’dan soya fasulyesi, soya küspesi, ayçiçeği ve mısır unu ithalatını yasaklayan Rusya, 28 Temmuz’da süt ürünleri, 29 Temmuz’da ise meyve suyu ithalatını durdurmuştu.
Bloomberg’in haberine göre Rusya, gelecek haftadan itibaren ABD’den tavuk eti ithalatını, Yunanistan’dan ise yaş meyve ithalatını sınırlayabilir.
Rusya’nın ABD’den yapılan kümes hayvanları ithalatına yönelik olarak bu yılın başlarında yaşanan salmonella salgınına karşı risk değerlendirmesine başlayacağı da gelen haberler arasında.
- Batı için Rusya önemli bir pazar -
Tarımsal ürün ihracatı gerçekleştiren birçok batılı şirket açısından Rusya oldukça büyük ve önemli bir pazar.
Sadece Yunanistan’ın geçtiğimiz yıl Rusya’ya 271 milyon dolarlık meyve ihracatı gerçekleştirdiğini belirtirsek pazarın önemi daha net anlaşılacaktır.
Kanatlı sektörü açısından ise Rusya, ABD’nin Meksika’dan sonra ikinci en büyük pazarı konumunda. ABD’nin kanatlı ihracatının yüzde 7’si Rusya’ya gerçekleşiyor.
ABD Tavukçuluk ve Yumurta İhracatçı Konseyi verilerine göre geçtiğimiz yıl ABD, Rusya’ya toplam 309 milyon dolarlık piliç ihraç etti.
- ABD’ye karşı kısıtlamalar başladı -
Rusya karşı yaptırım olarak Amerikan fast food zinciri McDonald’s’ın ürünlerini de sağlık açısından kontrol etmeye hazırlanıyor. Batı’yı kendi silahı ile vurmaya hazırlanan Rusya, McDonald’s’ın kullandığı peynirleri denetlemeye hazırlanıyor.
Hatırlanacağı üzere Rusya Gıda Güvenliği Ajansı, Ukrayna krizine paralel olarak 2014 başından buyana bazı ülkelerden tedarik ettiği gıda ürünlerine yönelik düzenlemeler yapmıştı. Avustralya’dan sığır eti ithalatı Mart’ta durdurulurken, Letonya ve Litvanya’dan da domuz eti alımı durdurulmuştu. Temmuz başında ise Moldova’dan et ve meyve ithalatına son verilmişti.
ABD Ticaret Temsilciliği Mart ayı Raporu’na göre Rusya, ABD’den tedarik edilen süt ürünleri, sığır ve domuz eti ile bebek mamalarında kullanılan bazı dondurulmuş tavuk eti ithaline de kısıtlamalar getirdi.
- Türkiye’nin yaş meyve sebze ihracatı %40 artabilir -
Peki tüm bu gelişmeler Türkiye açısından ne anlama geliyor?
Rusya’nın Batı’ya ithalat yasağı, Türkiye’nin mevcut gıda ihracatı kapasitesinde bir artışa neden olabilir mi?
Bu sorunun cevabını almak üzere Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kavak ile görüştük.
Ali Kavak aynı zamanda Narenciye Tanıtım Grubu Başkanlığı görevini de yürütüyor.
Rusya’ya yaş meyve sebze ihracatında Türkiye’nin Polonya ile rekabet ettiği ürün bulunmadığını belirten Ali Kavak, “O yüzden Polonya’ya yönelik yasaklama ya da yaptırımın bize olumlu bir yansıması pek olmaz. Ama Rusya’nın yaş meyve ve sebze ithaline yönelik yasakları İspanya, İtalya, Yunanistan gibi Akdeniz havzasındaki ülkelere yayılırsa bize olumlu yansımaları olabilir. Çünkü söz konusu ülkelerle narenciye, şeftali, üzüm, domates gibi ürünlerde ciddi bir rekabet halindeyiz. Dolayısıyla orada bizim açımızdan bir fırsat doğabilir” dedi.
2013’te toplam yaş meyve sebze ihracatının yüzde 40’a yakınını Rusya Federasyonu’na gerçekleştirdiklerini belirten Kavak, geçen yıl Rusya’ya bu alanda 900 milyon dolarlık ihracat yapıldığını hatırlattı.
2014 yılı için Rusya Federasyonu’na yönelik ihracatta yüzde 15’lik bir artış ile 1 milyar doları aşmayı hedeflediklerini kaydeden Kavak, “Rusya’nın Avrupa Birliği ülkelerinden tedarik ettiği yaş meyve sebze ithalatına yönelik yasaklar genişlerse, Türkiye’nin bu alandaki ihracatı yüzde 30-40 artabilir” dedi.
2013 yılında Ukrayna’ya gerçekleştirilen yaş sebze-meyve ihracatının ise 225 milyon dolar olduğunu belirten Kavak, iki ülke arasındaki krizi yakından takip ettiklerini ve planlarını ona göre revize ettiklerini söyledi.
- Kanatlı ürünleri ihracatında fırsat doğabilir -
Konunun bir başka muhatabı ise kanatlı ürünleri sektörü.
Rusya’nın gelecek haftadan itibaren ABD’den tavuk eti ithalatını yasaklama ihtimali üzerinde durulurken, bu konuyu da Kanatlı Ürünleri Tanıtım Grubu Başkanı Müjdat Sezer ile konuştuk.
Rusya’ya kanatlı ürünleri ihracatı konusunda bir zorluk olmadığını ancak fiyatlar konusunda ABD’nin Türkiye’ye göre daha avantajlı konumda olduğunu söyleyen Müjdat Sezer, şuan Türkiye’den Rusya’ya kanatlı sektöründe ihracatın olmadığını belirtti.
Sezer, Rusya’nın ABD’den kanatlı ürünlerine yönelik ithalat yasağı getirmesi halinde fiyatlar tutarsa Türkiye’den bir satış imkanı doğabileceğini ifade etti.
Zaman zaman Rusya ile kanatlı ürünlerine yönelik ihracat konusunda görüşmeler yaptıklarını hatırlatan Sezer, sektörün potansiyel olarak ihracata hazır olduğunu söylerken, ABD’nin alternatifi olarak Brezilya’nın da Rusya’ya potansiyel ihracatçı konumunda olduğunu sözlerine ekledi.
Tüm bu gelişmeleri yakından takip ederken akıllara da “TL-Ruble ile ticaretin önü açılabilir mi?” sorusu gelmiyor değil.